Bir Anda Kalmak

Anda Kalmak

Bugün doğduk. Bugün öleceğiz. Bugün kaybettik. Bugün kazanacağız. O zaman neden geçmiş her zaman peşimizden sürükleriz. Peki ya geleceği özlemle beklerken anı kaybetmek hayatı ertelemek nedendir. Geçmiş acıda olsa utluluk verir insana. Anılar, yaşanmışlıklar bugünün habercisidir. Ne tam manasıyla bundan kopabiliriz ne de o anda yaşayabiliriz.

Geleceği de dört gözle beklerken önümüzdekileri göremiyoruz. Bunun adı çelişkidir, gelgittir belirsizliktir. Belirsizlikler hayatımızın her alanında karşılaştığımız bir durum fakat bununla birlikte bir belirsizlik netleşirken belirsizlikler, başka belirsizlikleri doğurur. Bu nedenle buda hayatın bir parçası. Bunlara da ihtiyacımız var. Yoksa her davranışımızın her seçimimizin sonucunu bilseydik, yaşamımız sıkıcı bir kısır döngüye girerdi.

Ömrümüzü Bugüne Sığdırmak

Gün be gün azalan ömrü anlamlı yaşamaktır, anda kalabilmek. Geçmişi geride bırakıp geleceği rotamız yaparak ileride olmak istediğimiz kişiye dönüşmek için bugünden harekete geçmemiz gerekir. Bütün benliğimizle yaşadığımız ana odaklanabilmek sadece sen ve yapacağın iş, eylem herhangi bir şey bunu yapabilmek başarıdır. Tamamen verimli olduğumuz kreatif fikirlerin, işlerin ortaya çıktığı zamandır. Eğer fark ettiyseniz bir yerde tempolu bir şekilde yürürken bir şey düşünmeye başladığımız anda adımlarımızı yavaşlatırız, mümkünse dururuz. Beynimiz düşündüğümüz şeye odaklanırken bedenimizde yürümeyi yavaşlatarak dikkatimizi toplamamıza yardımcı olur.

Bir günü bir ömür gibi yaşa.

Arthur Schopenhauer
Ömür ve An

Diğer taraftan odaklanmak batının öğretisi meditasyon ve yoga veya doğu öğretisi olan daha çok tasavvufla ilgilenenlerin yaptığı tefekkür veya çilehaneler. Dünün bağlantısını koparmaya çalışıp yarının endişesinden kurtularak sadece yaşadığı anda olabilmek dinginleşmek rahatlamak. Durup düşünmek. Ben nerdeyim? Nereye gidiyorum? Ne yapıyorum?  Sorularını sorar. Ancak cevapları bulmak için uğraşmaz. Çünkü sakinleştiğinde cevaplar seni bulur. Ne yapman gerektiğini vücudun yapar. Sen yalnızca bir adım atarsın gerisi kendiliğinden gelir.

Her konuda olduğu gibi sağlıkta da bu durum geçerlidir. Ne yaptıysan kendine bugün yaparsın.  Bugün ne haldeysen geçmişte yaptıkların sebebiyle. Kendine ne tohum ektiysen gelecekte onlar yeşerecek bedeninde. Zakkum’da sensin Gül’de. Bunların suyu, Güneş’i, toprağı hepsi sen de senin kontrolünde.

Mutluluk ve Anda Yaşamak

Tabii ki mutluluğunda sebebi anda kalabilmek. Gelecekten ümit beklemeden veya ümitsizliğe kapılmadan sahip olduklarına, bulunduğun konuma yaşadığın coğrafyaya, ait olmak kabullenmek fakat daha iyisi için çabalamak emek sarf etmek her gün bir önceki günden bir milim dahi olsa ilerleyebilmek ne kadar yavaş gittiğinin bir önemi yok durmadığın sürece.

Anda Olmak

Birçok şey istedik bu hayatta bazen iş, bazen eş,  bazen de kendimiz için. Bir durup arkaya baktığınızda bunların birçoğunu gerçekleştirdiğinizi göreceksiniz ve şunu da fark edeceksiniz ki elde ettiğiniz anda peşinden yeni istekler arzular hedefler… Eğer istekleriniz tamamen bitseydi yaşamak için bir amacınızda kalmayacaktı nihayetinde. Burada düşünmemiz gereken bizi mutlu eden, heyecanlandıran, istekler mi? Yoksa hedeflerimize ulaşırken gittiğimiz yol mu? Bakarız geçmişe bu yol bu hedef bana ne kazandırdı. Ne öğretti, evet istediğini aldın. Peki ya buna değdi mi? Onca çaba, ter, zaman verdin bunun uğrunda. Hangisi daha kıymetli; elinde tuttuğun, sahip olduğun, hedefler mi? Daha hiç geri alamayacağın vaktin mi?

Bağdat’ı almaya çalışmak, Bağdat’ın kendinden daha mı güzeldi ne?

IVMurat

Sona yaklaşıyoruz. Bunun pek bir anlamı yok ama. Çünkü her anımız son anımız olabilir. Bugün kendin için veya başkaları için bir şey yapmadıysan yarının ne önemi var her gün milyonlarca insan doğuyor o anda bunlardan birisi sendin ve her gün milyonlarca insan ölüyor o anda bunlardan birisi de sen olacaksın eğer bunu okuyorsan daha vakit var demektir. Ne duruyorsun harekete geç.

Yorum bırakın